GÜLÜMSEYEN GELECEK
Reyhan kızıma mektup
Reyhan bugün beş yaşındasın. Haberleri izliyor ve olanlara bir anlam veremiyorsun. Biliyorum çocuk kalbin sevgi ile dopdolu. İnsanların birbirini sevmesi gerekirken öldürmelerini anlayamıyorsun. Bu savaş da neyin nesi? Niçin ölüyor anneler, babalar ve çocuklar diye üzülüyorsun.
Reyhan kızım seni anlamam için sen olmam gerek. Çocukları anlamak için çocuk olmak gerek. Biz öğretmeniz. İnsanları öldüren insanları yetiştiren de yine biziz. Savaş bir insanlık suçu kızım. Biliyorum beni anlaman için de senin büyük olman gerek. Bunun için bu mektubumu gülümseyen gelecekte okumanı dileyerek yazıyorum.
Kızım, savaşların anlamsız olduğunu, insanların birbirini niçin öldürdüğünü, neyi paylaşamadıklarını gülümseyen gelecekte yaşarken anlayacaksın. İnan ki ölen niçin öldüğünü, öldüren de niçin öldürdüğünü bilmediği savaşların olduğunu göreceksin. Kızım, vatan için, bayrak için ölmenin anlamı olduğunu, onlara şehit dendiğini ve şehitlerin ölmediğini; Gülümseyen gelecekte, yakın tarihimizi okurken anlayacaksın ve bana hak vereceksin.
Bu mektubumu okurken “ Gülümseyen gelecek “ nedir? Diye sormayacaksın. Çünkü sen gülümseyen geleceğin içinde; İnsanların birbirini sevip saydığı, menfaatlerin yerini yardımlaşmanın aldığı, insanların barış ve kardeşlik içinde yaşadığı, insanların hep güldüğü günlerde yaşayacaksın.
Reyhancığım. Mektubumu gülümseyen gelecekten önce okursan, bunlar babamın hayalleri deme. Bunlar hayalin ötesinde, sanki görür gibi ya da yaşıyor gibi inandığım gerçekler. Nasıl her kıştan sonra bahar gelecekse, batan güneş yeniden doğup karanlığı boğacak ve aydınlık olacaksa işte onun gibi gerçek.
Reyhancığım gülümseyen gelecekte insanlığa faydalı bir insan olmanı , hep gülümsemeni dileyerek, şair Necati Cumalı’nın bir şiirinin son iki mısrası ile bitiriyorum.
“ Parasız pulsuzum ne çıkar,
Gelecek güzel günlere inanıyorum. “
Seni çok seven baban. (2003)
AHMET YÜCEL