Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.

Bizi zem eyleyene rahmet eyle.

MUHABBETTEN MUHAMMED OLDU HÂSIL, MUHAMMEDSİZ MUHABBETTEN NE HASIL?

İSLAMIN LİDERİ YİNE TÜRKİYE OLACAK. BUGÜNKÜ MÜSLÜMANA BAKARSAN OLMAZ GÖRÜNÜR AMMA OLACAK BENİM SULTANIM.
                                                                                                                                                             MUSA BAŞTÜRK (DEDE PAŞA HZ.)             

 ‘’Yakın tarihte İslami bir hâkimiyet olacak, tüm yeryüzü İslam’a dönecek ve İslam’ın başkenti Türkiye olacak, bu topraklar olacak, reisi burası olacak.’’ Abdurrahim Reyhan Hz.


TASAVVUF
Yunus Emre derki,
Gel ey gardaş Hakk’ı bulayım dersen
Bir kâmil Mürşide varmazsan olmaz
Resul’ün cemalin göreyim dersen
Bir kâmil Mürşide varmazsan olmaz
Altın Hesaplama

EHL-İ SÜNNET KASİDESİ

Ehl-i sünnet itikadı, sana önce lazım olan,
Yetmiş üç fırka varsa da, Cehennemlik geri kalan,
Müslümanlar, hep Sünni’dir; hepsinin reisi Numan,
Cennetle müjdelendi, imanda bunlara uyan.

İtikadı sağlam edip; sonra İslamiyet'e bağlan!
İslam’ın beş şartını yap; sakın bütün haramlardan!
Eğer işlersen bir günah, tevbe et, geçmeden zaman!
İslam'a uymayan kimse, elbette olacak pişman.

Dinsize sakın aldanma, mahvolursun sen de, aman!
Tatlı söze inanırsan; olur sonra, halin yaman,
İkiyüzlüler çoğaldı, dışı melek, içi yılan,
Tuzağa düşürmek için; dost görünür, hem de candan.

Herkes kendin haklı sanır, kötü der, bana uymayan,
İslamiyet terazidir, odur haklıyı ayıran,
Doğru yoldan hemen sapar, İslamiyet’e uymayan
Bu söze inanır elbet, tarihi iyi anlayan.

Neden doktorlara gider, sakatlanıp, hastalanan?
Ölümü sevmez hiç kimse, her şeyden tatlıdır bu can,
Sonsuz yaşamak arzusu, bende yoktur, var mı diyen?
Ölmek, yok olmak değildir, kabir hayatına inan!

Cennet sonsuz, Cehennem de; haber verdi, bunu Kur’an,
Sonsuz dertten sakınmalı, mahşer gününe inanan,
Buna inanmayan da var, yarasa kaçar ziyadan,
Karga çöplükten tat alır, bülbüldür gülü arayan.

İslam’ı elbet sevemez, nefse, keyfe düşkün olan,
Bu ikisi, bir olur mu? Ayrıdır iyi, fenadan,
Gerçeği tanır Müslüman, her mahlûka eder ihsan,
İmansızlar sanki yılan, lezzet alır yakmaktan can.

Aman ya Rabbi el-aman; ne müşkülmüş ahir zaman,
Din bilgisi unutuldu, pek azaldı namaz kılan,
Mason olanlar, sinsice, dini yıkmakta her yandan,
Komünistlerde işkence, hayat Müslümana zindan.

Bugünkü şaşkın halleri, eylemişti Resul beyan,
Demişti: (Bir gün gelecek, garip olur bana uyan,
Her evde çalgı çalınır, işitilmez olur ezan,
Âlim bulunmaz bir yerde, cahillere kalır meydan.

Müminler, olur zavallı, kâfirler, sanki Süleyman,
Kadınlara uyar erkek, evde hâkim olur bayan,
İnsan öldürme çoğalır, yükselir göğe apartman,
Yolculuk süratli olur, uzaklık kalkar aradan.

Zekâ, çok şey bulursa da, gaflet eksilmez insandan.)
Birgivi kitapta yazdı, eyledi çok hadis beyan:
Kıyamet alametleri, çıkar, birbiri ardından,
Alametlerin meşhuru, sarhoş olur pek çok insan.

Âlim diye tanıtılır, dinden haberi olmayan,
Zâlime ikram olunur, kurtulmak için beladan,
Hayâsızlık pek çoğalır, deyyuslara kalır meydan,
İnsanların en alçağı, Moskova’da okur ferman.

Herkes kendin âlim sanır, Müslümana denir nâdan,
Azalır doğru konuşan, yalancı söyler durmadan,
Çok methedilen kimsede, bir zerre bulunmaz iman,
Nice erkek kadın gibi, ipek giyer sıkılmadan.

Çalgı, zina sanat olup, kız yerine geçer oğlan,
Kadın dar elbise giyer, hep açılır baldır, gerdan,
Fitne kaplar her tarafı, adam öldürülür yoktan,
Bid’at yayılır her yere, azalır sünnete uyan.

Deccal gibi olur insan, hep uydurur bin bir yalan,
Doğru söyleyen çıkarsa, saldırırlar her taraftan,
Erkekler dinini bilmez, taşkınlık gösterir bayan,
Emir-i maruf unutulur, fıskı emreder şaklaban.

İslamiyet kötülenir, haram işlenir her yandan,
Müslümanlık lafta kalır, ses için dinlenir Kur’an,
Mümine gerici denir, kayrılır mürtet olan,
Bunların hepsi muhakkak, olur kıyamet kopmadan.

Büyük alamet Deccal’dır, çıkacağı yer, Horasan,
Sonra, Şam’daki camiye İsa inecek semadan,
Bir hadiste buyuruldu, (Kızım Fatıma evladından,
Babası Abdullah olan, Mehdi adında bir civan.

Çıkıp dine kuvvet verir, cihana yayılır iman,
İsa aleyhisselamla, birleşerek ol pehlivan,
Deccalı da öldürürler, dünya dolar adl-ü eman,
Yecüc Mecüc adındaki, kavim çıkar set ardından
.

Sayısı milyonlarcadır, her tarafta dökerler kan,
Dabbet-ül-arz çıkar sonra, Mekke’de Safa altından,
Dağ kadar bir hayvandır, ayırır iyiyi fenadan,
Daha sonraki alamet, güneş, doğacaktır garptan.

Kâfirler bunu görünce, imana gelecek ceman,
Fakat kabul olmaz artık, doğru yola gelen mihman,
Alametlerin biri de, Aden’den çıkan bir duhan,
Kâbe’yi yıkacak hem de Habeş renkli birkaç yaban.

Yeryüzünde kalmayacak, büyük nimet olan Kur’an,
Müslümanlar hep ölecek, yaşayacak ehli tuğyan,
Her kötülüğü yapacak, canavarlaşan şu insan
Çıkar bir ateş Hicazdan, verir herkese heyecan.

Şaşkın, azgın dolaşırken, kıyamet kopar na-gehan,
Daha neler olur, amma söyleyemez onu, lisan.)
Ne hazindir, ne yazıktır; mabut oldu, falan filan,
İlahi, sen korumazsan, sonumuz olur hep giryan.

Dinsizleşme modasında, işimiz suç, günah, isyan,
Yolunu şaşırdı insan, gemisin kurtaran kaptan,
Şu etrafın zulmetinden, her yeri kapladı nisyan,
Ömür geçti, pek süratle, uyan gönül, artık uyan!

Dünya için çalışanın; ahireti olur ziyan,
Düştün bedenin peşine, kalbini eyledin viran,
Akla, ilme hiç uymadın; nefs oldu, sana kumandan,
Geçti gençlik, hep gafletle; dünya hırsındasın elan.

Nasihat hiç dinlemedin; sarhoş gibi çıktın yoldan,
Dünya zevklerine daldın; şimdi halin ah-ü figan,
Hainler aldattı seni; zannettin sonsuz bu devran,
Didinmeler, boşa gitti; yar olmadı, servet saman.

İslam'a uyan kimse, anladım olur şadüman,
Ne yazık, ömrü uçurdum, yeis çöktü, her taraftan,
Keşke, Kur’ana uysaydım; olurdum, ebedi sultan,
Dünyaya malik olsa da, kalmıyor insan bi payan.

Hani Dara ve İskender, hani Roma, hani Yunan?
Hani Nemrud, hani Firavn, hani Karun, hani Haman?
Hani Cengiz, hani Hitler! Nesi kaldı, zikre şayan?
Edison, Markoni, Pastör, ahirette bulmaz ihsan.

Sırf dünya için çalışan, sanma olur, kâmil insan!
Tiryak yapılır yılandan, zehir olur bazen derman,
Sakın bakma görünüşe, insanın kemâli, iman!
Tembel olur mu bir müslüman, çalışınız diyor Sübhan.

Tembeli ve gericiyi, zem etti Nebiy-yi Zişan,
Bir hadiste buyurdu ki (Rabbe mahbubdur, çalışan!)
Ruhu da, düşünmek lazım; hep bedeni besler hayvan,
Bu bedenin sağlamlığı geçer, sanki âb-ı revan.

Evet, beden lazım elbet, odur, bu ruhu taşıyan,
Her birin korumak gerek, böyle olmalı Müslüman,
Nebiyullah, boş durdu mu? İyi düşün, eyle izan!
Eshabın hepsi olmuştu, sulhta üstat, harpte aslan.

Bunları bildiğin halde, nefse uydun, halin lerzan,
Sakınmadım günahlardan, böyle mi olurdu şükran?
Hilmi ümidini kesme, Rabbinin ismidir, Rahman,
İlahi imdat et bize; etrafımız sarmış düşman.

Kitap, gazete, film, radyo, olmuş hepsi birer şeytan,
Bunlar doğruyu gösterse; olur idi, hepsi burhan,
Bilgi, fen kaynakları da, niye acep, böyle hüsran?
Yeni fizik, modern kimya seni gösteriyor, her an.

Her zerre diyor, Allah var; atomdan ta be asuman,
Fakat bunları gören yok; kalplerden silinmiş irfan,
Hakka inat edenlere; olur dünya elbet zindan,
Avrupa, Amerika hem; Asya’da da, niçin buhran?

Çünkü Hakk'ı görmüyorlar; kafalarını sarmış duman,
Maddede yükselmiş amma; haberi yok insanlıktan,
Rahat, huzur beklenir mi komünizm ve masonluktan?
Saadete kavuşamaz, İslamlıktan uzaklaşan.

Moskova radyosu yine dine çattı, bu Ramazan,
Çok alçakça, pek namertçe İslam’a eyledi bühtan,
Küfür, devam ederse de, zâlimler kalkar aradan,
Zâlime imhal ederim; ihmalim yok! dedi Yezdan.

Kuranı hıfz eder Allah, üzülmesin hiç Müslüman!
Tarihte hep böyle oldu; küfürde geldi, Peygamberan,
Dünyayı zulmet basınca, doğar güneş ki parlayan,
Şimdi hidayet güneşi doğacak Anadolu’dan.

Hidayete ermek için, Habibullah verdi imkân,
Habib ne demek? Düşünse, kemâlini anlar insan,
Ya Rab! Büyük nebidir O; köleleri, olur sultan,
Bir kalbe sevgisi dolsa, fışkırır nur ve feyz ondan.

Niye görünmez o güneş? Âmâ olmuş, bütün cihan,
Sonsuz nimet, büyük şeref, Onu sevmekte, bi güman,
Bu sevgi için vallahi, malım, canım olsun kurban,
Şekerin tadını bilmez, alıp ağzına koymayan.

Günahlarım pek çoksa da, bir kalbim var aşkla yanan,
Bu Aşkla pek çok yaş döktüm; şahittir, hâk-i Erzincan,
Bu sevgi, cürme son verdi; hâlim oldu, nâle figan,
Bilinmezse de son nefes, saadete budur nişan.

Nimet, Onu sevmek imiş; oldu bana şimdi ıyan,
Habibin yanında olsun, bu aşkı bizlere sunan.

1960 Mîlâdî 1380 hicrî
Erzincan



Kelimeler:

Numan: 
İmam-ı a’zam hazretleri
Ziya: Işık
Nâdan: Cahil
Fısk: Günah
Civan: Genç, yiğit
Adl-ü eman: Adalet ve emniyet
Mihman: Misafir
Duhan: Ateş
Tuğyan: Taşkınlık
Nâgehan: Ansızın
Giryan: Ağlayan
Zulmet: Karanlık
Nisyan: Unutmak
El’an: Şimdi
Ah-ü figan: Pişmanlık ve ağlama
Devran: Dünya
Şadüman: Neşeli, mutlu
Bi-payan: Sonuçsuz
Tiryak: İlaç
Zemmetmek: Kötülemek
Mahbup: Sevgili
Ab-ı revan: Akarsu
İzan eylemek: Anlamak
Lerzan: Titreyen
Burhan: Delil
Asuman: Gökler
Buhran: Sıkıntı, bunalım, kriz
Bühtan: İftira
İmhal etmek: Mühlet, zaman vermek
Yezdan: İlah, Mevlâ
Bi-güman: Şüphesiz
Hâk: Toprak
Nâle figan: Ağlama, inleme
Iyan: Belli
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam20
Toplam Ziyaret221935
Hava Durumu
Takvim
Site Haritası